ERMENI HABER AJANSI

Ermeni - Rus (Slav) Üniversitesi'nin uluslararası ilişkiler ve dünya siyaseti kürsü başkanı, olağanüstü ve tam yetkili büyükelçi Arman Navasardyan, jeopolitik, uluslararası ve iç siyaset alanında bu yıl yaşanan gelişmeleri gazetecilere değerlendirdi.

Rusya ile Türkiye arasında görülen yakınlaşma konusuna değinen Navasardyan, iki ülke arasındaki ilişkilerin birçok alanda gelişme ve ilerleme fırsatı olduğuna rağmen askeri alanda böyle bir ilerlemeinin sözkonusu olamadığını öne sürdü.

"Rusya, Türkiye'yi Batı'dan, NATO'dan uzaklaştıemak istiyor" görüşünü ifade eden uzman, aynı zamanda Dağlık Karabağ çözüm sürecine de değindi.

Ermenistan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanlarının huzurunda Putin'in yaptığı açıklamaların popülist niteliği olduğunu ileri süren Navasardyan, taraflara yönelik yapılan karşılıklı eşit taviz çağrısının ise gerçekleştirilmez olduğunu vurguladı.

"Azerbaycan'ın öyle bir tutumu var ki, bu tür sloganlarla müzakere masasına oturulmaz" diyen  büyükelçi, çok konuşulan "toprak verme" konusunda Ermenistan'ın da sabit tutumu mevcut olduğuna dikkat çekti. "Toprak verme kararı asla kabul edilemez, çünkü verdikten sonra Stepanakert düşer." görüşünü paylaşan Navasardyan, bir "Lavrov programın" gerçekten var olduğunu,  fakat Rus tarafının, Ermenistan'ı kaybedebileceğini anlayarak bu programdan vazgeçtiğini anlattı.

"Lavrov programının" içeriği hakkında herhangi bir açıklama yapamayan uzman, bu senedin kısmen Kazan Belgesine benzediğini söyledi.

Navasardyana göre, Dağlık Karabağ çözüm sürecinin başarıyla tamamlanmasının tek yolu, birleşme ve iç kaynakların birleştirilmesi olabilir.