ERMENI HABER AJANSI

Azerbaycanlı tarihçi, Bakü Araştırma Enstitüsü Direktörü Altay Goyuşov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in terk edilmiş Karabağ'a yaptığı ziyareti ve onun son 20 yılının yönetimine değindi.

Azerbaycanlı tarihçi konuyla ilgili yaptığı yorumda şu ifadelere yer verdi:

"Gözden kaçırılmamalıdır ki dün Aliyev bayrağın göndere çekilmesi törenini düzenledi. Tam 20 yıl önce, bu gün, seçimlerde açıkça sahtekarlık sonucu olarak iktidara geldi, sahtekarlıklara karşı çıkanları şiddetle dövdü, en az bir kişiyi öldürdü, binlerce kişiyi hapsederek devlet darbesi gerçekleştirdi.

Bu şekilde Azerbaycan Aliyev Hanedanı'nın mülkiyeti haline geldi, yani mutlak aile yönetiminin temeli atıldı.”

Goyuşov o günden beri binlerce kişinin mülkiyetinin yağmalandığını veya el konulduğunu, ülkenin mülkiyetinin Londra ve offshore'lere götürüldüğünü, binlerce masum kişinin şiddete maruz kaldığını ve hapishanelere atıldığını, on binlerce kişinin daha iyi bir yaşam, eğitim, kaliteli sağlık hizmeti ve aileleri ve çocukları için biraz özgürlük bulma şansı arayışı içinde ülkeyi terk ettiğini belirtti.

Goyushov'a göre, bu süre zarfında Aliyev ailesinin her şeyi vardı: üniversitelerde domates ve salatalık satışından, üretim monopolüne, ithalat ve ihracata, bankalara, pazarlara, ticaret ağlarına, büyük arazi parsellerine kadar Azerbaycanlıları kölelere dönüştürenler.

Sonuç olarak Azerbaycanlı tarihçi sözünü şöyle bitirdi:

"'Aliyev Karabağ'ı kurtardı.' Daha komik bir ifade yok. Daha önce ülkenin yüzde 20'si Ermenistan tarafından 'işgal edilmişti' ve yüzde 80'i Aliyev tarafından, şimdi ise yüzde 100'ü Aliyev Hanedanı'nın işgali altında. Diktatörlük, zorbalık ve özgürlük kavramları birbirini dışlayan kavramlardır. Diktatörlük, esasen hikayenin yanlış, suçlu ve adil olmayan tarafının sonucu olan, sonunun er ya da geç kaçınılmaz olduğu anlamına gelir."