ERMENI HABER AJANSI

İspanyol milletvekili Jon Iñarritu, Ermeni Soykırımı’nın tanınmasının yalnızca tarihî bir adalet meselesi değil, aynı zamanda ahlaki bir zorunluluk olduğunu belirtti. Iñarritu’ya göre, kitlesel suçlar cezasız ve tanınmadan bırakıldığında, bu durum gelecekte benzer suçların tekrarlanma riskini artırmaktadır.

Iñarritu Türkiye’nin soykırımı sistematik bir şekilde inkâr ettiğini ve bu politikanın yalnızca kurbanların anısına hakaret etmekle kalmayıp aynı zamanda cezasızlık kültürünü beslediğini ifade etti. Türkiye’nin, tarihî revizyonizm, diplomatik baskı, ekonomik tehditler ve uluslararası alanda yürütülen dezenformasyon kampanyaları yoluyla inkârı kurumsallaştırdığına dikkat çekti.

Iñarritu, uluslararası toplumun yalnızca sembolik açıklamalarla yetinmemesi, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri doğrultusunda kararlı adımlar atması gerektiğini vurguladı. Ona göre, Türkiye'nin arşivlerini açması, sorumluluk üstlenmesi ve soykırımı tam anlamıyla tanıması için çok taraflı baskı uygulanmalıdır. Gerçeğe dayalı bir barışın, ancak geçmişle yüzleşilerek mümkün olabileceğini savundu.

Türkiye'nin soykırımı tanıması için derin bir kültürel ve kimliksel dönüşüm geçirmesi gerektiğini belirten Iñarritu, Almanya’nın Holokost sonrası kendi tarihiyle yüzleşmesini örnek gösterdi. Ona göre, Türk toplumunun, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Ermeniler ve diğer Hristiyan azınlıkların maruz kaldığı sistematik yok oluş gerçeğiyle yüzleşmesi gerekmektedir. Bu sürecin, geçmişteki yaraları yeniden açmak değil, onları tanıyarak iyileştirmek amacı taşıdığını ifade etti. Ancak mevcut otoriter siyasi iklimin kısa vadede böyle bir dönüşüme olanak tanımadığını da ekledi.

Iñarritu, Ermenistan ile Türkiye arasındaki diyalogu olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. İlişkilerin normalleşmesine yönelik çabaların desteklenmesi gerektiğini, ancak mevcut koşullarda Ermeni Soykırımı meselesinin bu gündemin açık bir parçası olmasının zor olduğunu söyledi. Yine de, zamanla karşılıklı saygıya dayalı kalıcı bir diyalogun, bu tarihî meselenin dürüst ve yapıcı biçimde ele alınmasına zemin hazırlayabileceğini belirtti.

Son olarak, Iñarritu, “bir daha asla” ifadesinin yalnızca bir slogan değil, somut bir taahhüt olması gerektiğini vurguladı. Ermeni Soykırımı'nın yüzyılı aşkın bir süredir inkâr edilmesinin tehlikeli bir emsal oluşturduğunu belirterek, insanlığın aktif hafıza, tarih eğitimi ve geçiş dönemi adaleti gibi alanlara yatırım yapması gerektiğini ifade etti. Ona göre, sistematik ve etnik veya dini temelli yok oluşları açık bir şekilde tanımak, hem geçmişe karşı bir sorumluluk hem de geleceğe yönelik bir güvence niteliği taşımaktadır.