ERMENI HABER AJANSI

İran'ın Allameh Tabataba Üniversitesi'nde, Tahran Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü işbirliğiyle, "Türkiye'nin baraj inşaatının İran'ın çevre güvenliğine etkileri" başlığı altında bir panel düzenlendi.

Panel  sırasında Allameh Tabataba Üniversitesi öğretim görevlisi, uluslararası ilişkiler uzmanı Ehsan Movahedian, Ankara'nın baraj inşaatı alanında hayata geçirdiği projeleri anlattı. Dicle, Fırat ve Aras nehirleri üzerine yapılacak barajların İran'ı da doğrudan etkilediğini vurguladı.

 Uluslararası İlişkiler Profesörü Hamid Hakim, Türkiye'nin baraj inşa etmesinin İran'ın çevresini, gıda güvenliğini ve tarımını etkilediğini, bunun da göçe, sosyal şikayetlere ve itaatsizliğe neden olduğunu kaydetti.

Profesör Türkiye'nin su sorununu siyasi bir silaha dönüştürdüğünü ve bunu İran, Irak, Suriye ve Ermenistan'a karşı bir baskı aleti olarak kullandığını vurguladı.

Yaptığı konuşmada Hamid Hakim şu ifadelere yer verdi:

"Şu anda Türkiye, İran içinde bir su mücadelesine tanık olmamızı sağladı ve bunun nedeni, Ilısu ve Atatürk barajlarının su alma kapasitesinin İran'da inşa edilen tüm barajların kapasitesinden daha büyük olmasıdır."

Uluslararası hukuk uzmanı Pouyan Berlian da Türkiye'nin politikasıyla bir takım uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiğini vurguladı.

Panelde, Ankara'nın baraj inşa etme politikasına karşı sadece konuşarak değil, pratik olarak mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. Su kaynakları yönetiminde bölgesel işbirliğe ihtiyaç olduğu da belirtildi.