ERMENI HABER AJANSI

Son dönemde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olabilmek için erken seçim ilan etme ihtimali Türkiye’de tartışılmaya başlandı. Ermeni Türkolog Ruben Safrastyan, bu olasılığı değerlendirerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının siyasi bağlamda önemli olduğunu ifade etti. Ona göre, Erdoğan İmamoğlu’nu ciddi bir rakip olarak görüyor. Daha önceki muhalefet adayları Erdoğan karşısında başarısız olmuştu, ancak genç ve dinamik yapısıyla İmamoğlu’nun yalnızca İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de önemli bir siyasi figür haline geldiği belirtiliyor.

İmamoğlu ve bazı İstanbul belediye yetkililerine yönelik ağır suçlamaların bulunduğunu belirten Safrastyan, bunların basında yer alan bilgilere göre PKK ile bağlantı iddiaları ve büyük çaplı yolsuzluk suçlamaları olduğunu aktardı. Aynı zamanda, Türkiye’de PKK ile yeni bir diyalog sürecinin başlamış gibi göründüğünü ve örgütün silah bırakma yönünde bir uzlaşmaya varabileceğini ifade etti. Ancak İmamoğlu, ev hapsindeyken yaptığı açıklamada suçlamaların temelsiz olduğunu ve siyasi bir baskı girişimi olduğunu dile getirdi.

Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) geniş çaplı bir kitle hareketi başlatıp başlatamayacağı kritik bir rol oynayacak. Safrastyan’a göre, eğer CHP güçlü bir kamuoyu desteği oluşturabilirse, bu durum iktidarın tutumunu yumuşatabilir ve sürecin seyrini değiştirebilir. Bu nedenle, önümüzdeki birkaç gün içerisinde Türkiye’de önemli siyasi gelişmelerin yaşanabileceği öngörülüyor.

Ayrıca, Türkiye’deki Kürt seçmenin bu süreçte nasıl bir tutum sergileyeceği de belirleyici faktörlerden biri olacak. Kürtlerin CHP’nin öncülüğünde gerçekleşecek kitlesel hareketlere aktif katılım göstermesi halinde, bunun siyasi dengeler üzerinde önemli bir etki yaratabileceği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, Erdoğan’ın erken seçim ilan ederek yeniden aday olma ihtimali, İmamoğlu’nun tutuklanması ve CHP’nin buna vereceği tepki Türkiye’nin siyasi geleceğini şekillendirecek unsurlar arasında yer alıyor. Safrastyan’a göre, bu süreçte yaşanacak gelişmeler, yalnızca iç siyaset açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel politik yönelimi açısından da kritik önem taşıyor.