ERMENI HABER AJANSI

Avrupa Parlamentosu’nun Fransız üyesi François-Xavier Bellamy, Avrupa'nın Ermenistan'a her türlü yolla destek vermesi gerektiğini belirterek, Azerbaycan’dan gelebilecek yeni bir saldırının önlenmesi için kararlı bir duruş çağrısında bulundu. Bellamy, Armenpress’e verdiği özel röportajda, Avrupa'nın Ermenistan’a yönelik yükümlülükleri ve Azerbaycan’ın bölgedeki tehditkar politikaları hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Bellamy, 2020 yılında Azerbaycan'ın başlattığı saldırganlık politikalarının, Artsakh’ın (Dağlık Karabağ) ablukaya alınması ve ardından uygulanan etnik temizlik süreciyle açık bir insanlık dramına dönüştüğünü ifade etti. Avrupa'nın bu süreçte sessiz kaldığını vurgulayan Fransız vekil, bugün de Azerbaycan’ın “Batı Azerbaycan” söylemiyle Ermenistan topraklarına yönelik yeni tehditlerde bulunduğunu ve bu döngünün kırılması gerektiğini söyledi. Bellamy’ye göre tehdit açıkça Azerbaycan’dan gelirken, mağdur olan taraf Ermenistan’dır ve Avrupa'nın görevi bu gerçeği görüp Ermenistan’ın yanında yer almaktır.

Röportajda, Estonya Başbakanı Kaja Kallas’ın yalnızca Bakü’yü ziyaret etmesini eleştiren Bellamy, böylesi hassas bir dönemde Yerevan’a da mutlaka gidilmesi gerektiğini belirtti. Kallas ile yaptığı kişisel görüşmede bu rahatsızlığını doğrudan dile getirdiğini söyleyen Bellamy, Avrupa'nın hangi tarafın yanında durduğunu açıkça göstermesi gerektiğini ifade etti.

Azerbaycan’ın insan hakları ihlallerine rağmen Avrupa’yla enerji iş birliklerinin sürdürülmesini "çifte standart" olarak nitelendiren Bellamy, Moskova’ya uygulanan yaptırımların aynı şekilde Bakü’ye de uygulanması gerektiğini savundu. Azerbaycan’ın yalnızca kendi vatandaşlarına değil, Avrupa topraklarında da siyasi muhaliflerine tehdit ve hatta suikast girişimleriyle baskı uyguladığını hatırlattı.

Bellamy ayrıca, Azerbaycan’da haksız yere tutuklanan Artsakh’lı Ermeni liderlerin durumuna dikkat çekti. Bu kişilerin yalnızca kendi halklarını barışçıl yollarla savundukları için cezalandırıldıklarını belirten Fransız vekil, özellikle Ruben Vardanyan gibi isimlerin yaşamlarının ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu’nun bu konuda daha aktif adımlar atması gerektiğini vurguladı.

Artsakh’tan göç etmek zorunda kalan mülteci ailelerin dramına da değinen Bellamy, Avrupa'nın bu insanların bir gün yeniden kendi topraklarına dönebilmeleri için somut hazırlıklara şimdiden başlaması gerektiğini söyledi. Bu sürecin uzun ve zor olabileceğini kabul etmekle birlikte, umudu korumanın ve bu hedef doğrultusunda çalışmanın insani bir sorumluluk olduğunu ifade etti.

Yerevan’da görüştüğü Artsakh’lı çocukların “Şuşi’ye döneceğiz” sözünden derin etkilendiğini söyleyen Bellamy, bu umudun yalnızca sözde kalmaması için Avrupa’nın elinden geleni yapması gerektiğini dile getirdi. Avrupa’nın, bu çocukların kendi topraklarına geri dönme hayalini gerçeğe dönüştürecek koşulları yaratma yükümlülüğü olduğunu vurguladı.