ERMENI HABER AJANSI

Son dönemde Rusya-Ukrayna savaşında toprak bütünlüğü tartışmaları yeniden gündemde. Rusya, 2022’de ilhak ettiğini açıkladığı Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerindeki kontrolünü artırmaya çalışırken, Ukrayna bu bölgeleri kendi toprağı olarak tanımaya devam ediyor ve geri almakta kararlı.

Ukrayna’nın Batı destekli karşı taarruzları kısmi başarılar sağlasa da cephede ciddi bir ilerleme kaydedilemedi. ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden barış görüşmeleri çağrısı yapması ve toprak takası fikrine sıcak bakması da yeni tartışmalara yol açtı. Ukrayna yönetimi ise toprak bütünlüğünden taviz verilmeyeceğini açıkça belirtiyor. Rusya ise kontrolü altındaki bölgelerin artık "Rus toprağı" olduğunu savunuyor.

Uluslararası toplumun büyük kısmı Rusya’nın ilhaklarını tanımıyor ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklemeyi sürdürüyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 3 yıl önce yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

“Ukrayna sadece komşu bir ülke değilö tarihimizin, kültürümüzün ve manevi sürekliliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Modern Ukrayna, Bolşevik Rusya tarafından yaratıldı. Ukrayna’nın mimarı Lenin’dir. 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan savaşlar sonucunda Rusya’ya katılan Karadeniz bölgesi topraklarına 'Yeni Rusya' adı verildi. Şimdi Kiev’dekiler bunu unutmaya çalışıyor. Oysa Rus İmparatorluğu komutanlarının emekleri olmasaydı, modern Ukrayna’nın bu kadar büyük şehri, hatta Karadeniz’e çıkışı olmazdı.

Ukrayna’nın NATO’ya katılması, Rusya’nın güvenliğine doğrudan bir tehdittir diyen Putin, Ukrayna, bu durumda Rusya’ya yönelik saldırı için ana platform haline gelecektir.

Rusya Devlet Başkanı "Batılı ülkelerin NATO’nun doğuya doğru ilerlemesini önleme sözlerini nasıl tuttuğunu görmek için haritaya bakmanız yeterli. Bizi aldattılar, birbiri ardına beş genişleme dalgası gördük.” belirtti.

Putin’in bu ifadeleri, özellikle Kırım ve güney Ukrayna bölgelerindeki egemenlik tartışmalarına tarihi bir zemin hazırlamaya çalıştığı şeklinde yorumlanmıştı.

Putin’in sözleri, sadece Ukrayna değil, bölge ülkeleri tarafından da dikkatle izleniyor. Uzmanlar, Kremlin’in Osmanlı vurgusunu kullanarak hem geçmişe hem de bugünkü jeopolitik mücadelelere gönderme yaptığına dikkat çekiyor.