ERMENI HABER AJANSI

Silivri’de tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, 18 Mart'ta açıklanan diploma iptali nedeniyle İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açtıklarını duyurdu. Davayı açmak için neden özellikle 6 Mayıs tarihini seçtiklerini anlattı.

"Tüm evrensel hukuk ilkelerine, Anayasa’ya ve idare hukukuna aykırı olan bu işlemin iptali için bugün, 6 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul İdare Mahkemesi’nde davamızı açmış bulunuyoruz"

Bilindiği üzere 6 Mayıs, Türkiye tarihinde demokrasi, hukuk ve tam bağımsızlık idealleri için mücadele edenlerin sembol günüdür. Ekrem İmamoğlu’nun 2019’da kazandığı İstanbul seçimlerinin haksız ve hukuksuz iptali de yine bir 6 Mayıs gününde yaşanmıştır.

Tam da bu nedenle, hukuksuzluklara karşı verilen demokrasi, adalet ve bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan 6 Mayıs tarihinde davamızı açmayı anlamlı ve önemli bulduk."

6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Cezaevi'nde Türkiye'nin devrimci hareketinin liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilmiştir. Bu sol görüşlü liderler, Türkiye'nin NATO'ya üye olan hükümetine karşı, anti-kapitalist ve anti-emperyalist bir devrim mücadelesi vermekteydiler.

Gerçekten de 6 Mayıs, Türkiye'nin tarihinde önemli ve sembolik bir gün olup, ülke üzerinde politik, toplumsal ve sembolik büyük etkiler bırakmış iki ana olayla ilişkilidir.

İmamoğlu ile bu sol görüşlü liderler arasında benzerlik, her üçünün de fikirleri ya da siyasi başarıları nedeniyle iktidar baskısıyla karşı karşıya kalmalarıdır. Fark, sol figürlerin devrimci bir mücadele içinde, yasal sınırlar dışında hareket etmeleri, İmamoğlu’nun ise "yasal demokratik sistem" içinde, seçilmiş bir yetkili olarak bu baskıları yaşamasıdır.

Bu figürler arasında paralellik kurarsak, uluslararası toplumun onları, mahkemeler aracılığıyla siyasi hesaplaşmaların örnekleri olarak gördüğünü söyleyebiliriz. Ekrem İmamoğlu'nun davası, hukuki ve siyasi olarak 1972 olaylarından farklı olsa da, toplumsal algı ve sembolik anlamda, siyasi baskılara karşı verilen aynı mücadelenin devamı olarak görülmektedir.

Hatırlatmak gerekirse, bu yılın 19 Mart'ında Türkiye mahkemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ana rakibi ve muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nu resmi olarak tutuklamıştı. İmamoğlu, rüşvet almak, şantaj yapmak, kara para aklamak, ihaleleri manipüle etmek, kişisel verileri yasa dışı toplamak, terörizme destek olmak ve kamu görevlisine tehditte bulunmakla suçlanıyor.